Site icon Dr Umut Yildiz

Sivillerin Uzay Macerası

Temmuz ayında uzay turizmi tarihine kilometre taşı olarak yazabileceğimiz iki önemli uzay yolculuğu gerçekleşmişti. Birisi 11 Temmuz’da Virgin Galactic’in, diğeri de 20 Temmuz’da Blue Origin’in kendi CEO’larını uzaya taşıdıkları tarihi günleri yaşadık. Geçen ay ise 15 Eylül’de ticari uzay sektörünün en önemli ismi SpaceX’in Inspiration4 görevi ile uzay turizmi adına bir mihenk taşına daha imza atıldı. Tamamen sivillerden oluşan 4 kişi Dünya’nın yörüngesinde 3 gün dolanarak başarılı bir şekilde Dünya’ya geri döndüler.

Neden Inspiration4? Çünkü 4 kişiler. Biraz da Marvel’in Fantastik Dörtlü hikayesine atıfla benzer bir logo tasarlamışlar. İlginç bir denk gelme de uzay mekiği programı 2011’de emekli olduktan sonra ABD’den uzaya giden 4. insanlı görev.

Aslında her şey milyarder Jared Isaacman’ın SpaceX’in Crew Dragon kapsülünden 4 koltuğun hepsini almasıyla başladı. İlginç bir strateji olarak Jared, diğer üç koltuğa aile ve arkadaşlarını oturtmak yerine misyonu bir sosyal sorumluluk projesi haline getirerek çok büyük ilham ve ayrı bir başarıya ulaştı. Dört takım üyesi “Liderlik”, “Umut”, “Cömertlik” ve “Başarı” maddelerini temsilen seçildi.

Shift4 şirketiyle kredi kartlarını hızlandıran bir sistem ile milyarder olan Jared Isaacman, kapsülün “liderlik” koltuğuna oturdu. Her ne kadar liseyi bitirmeden iş hayatına başlamış olsa da havacılığa olan merakından dolayı genç yaşta pilotluk ehliyeti aldı. Zengin olduktan sonra kendi uçaklarına pilotluk vs. derken askeri jet uçaklarına kadar pilotluk yaptı. Dolayısıyla her ne kadar Dragon kapsülünün neredeyse her şeyi otomatik olsa da yine de gerçek bir pilotun da bulunması misyon adına iyi bir katkı oldu.

Diğer üç koltuğun hikayesi apayrı. Her biri beş kuruş vermeden bir telefon sürprizi ile seçildiklerini öğrendiler. Isaacman, sosyal sorumluluk için insanları Memphis, Tennessee’deki St Jude Çocuk Araştırma Hastanesi’ne bağış yapmaya teşvik etti. İlk bağışı da 100 milyon dolar vererek bizzat kendisi başlattı.

İlk bilet 10 yaşındayken kemik kanserine yakalanan ve St Jude Çocuk Hastanesinde tedavi olup kanserden kurtulan Hayley Arceneaux’a a gidiyor. Hayley, burada yaşadığı deneyimi unutamıyor ve sağlık eğitimi alıyor. Sonrasında hayali olan St Jude’de doktor asistanı olarak işe başlıyor. Hikayesinin etkileyiciliği nedeniyle “Umut” koltuğuna oturmak için teklif alıyor. Aslında telefonu aldıktan sonra ne alaka deyip inanamıyor, hatta telefonu kapattıktan sonra acaba Ay’a mı gidiyoruz diye hala düşüncesi var. Neyse ki, kardeşi uzay mühendisliği okuyor ve bu müthiş haberi söylediğinde “sakin ol kardeş, Ay’a gitmiyorsundur, o kadar da değil” diyor.

Diğer koltuk için binlerce insanın bağışı bekleniyor. ABD’nin en önemli spor olaylarından biri olan Superbowl’da bu uzay yolculuğunun reklamı çıkıyor. Lockheed Martin havacılık şirketinde veri mühendisi olarak çalışan Chris Sembroski hiç beklentisi olmadan çok da büyük olmayan bir bağış yapıyor. Aslında seçimler için herhangi bir alt ya da üst bağış limiti konmuyor. O gün bağış yaptığını bile unutan Chris, Jared’den telefonu aldıktan sonra “Cömertlik” koltuğuna oturuyor.

Son koltuk da uzaya gerçekten neden gitmek istediğini en etkileyici şekilde anlatan 2 dakikalık kısa bir video çekip Twitter’da yayınlayan kişiler arasından seçiliyor. Arizona’da jeoloji profesörü olarak eğitim veren Dr Sian Proctor, videosunda girişimciliği ve uzaya neden gitmek istediğini anlatarak “Başarı” koltuğuna oturuyor. Sian, daha önce NASA’nın astronot seçimlerine başvurmuş ve 3500 aday arasından son 47 finaliste kalmış olmasına rağmen son elemede seçilmemiş.

Tabii bu isimler seçildikten sonra aylar boyunca görüşüyorlar, eğitimler alıyorlar ve gerçek astronot testlerinden geçiyorlar. Virgin Galactic ve Blue Origin’in uzay yolcuları ile karşılaştırınca bu takım gerçekten çok daha fazla hazırlanmış oldu. Bütün bu seçim ve hazırlık sürecini gösteren Netflix dizisi Inspiration4’de bu yaşanılanlar çok iyi özetlendi.

İlk plana göre Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) yüksekliği olan 420 km’nin altına gidilmesi planlanıyordu. Dizide gösterildiği kadarıyla, sonradan Jared biraz daha yükseğe gitsek de farklı olsak diye bir öneri getiriyor. Tabii o zamana kadar yapılan bütün hesaplamalar, ISS civarı yörünge için yapılmış. Bir anda milyarderden böyle bir fikir gelince oradaki mühendislerin yüzlerini göstermediler ama tahmin edebiliyorum. Neticede 585 km’ye çıkılmasına karar verildi ve bütün misyon buna göre tasarlandı. Bu yükseklik aslında gerçekten farklı bir yükseklik oldu. Çünkü bugüne kadar giden bütün astronotlar genelde ISS’e ya da benzeri yüksekliğe gidiyorlardı. 585 km’ye çıkmak demek, 1970’lerdeki Ay’a giden Apollo astronotları ile ISS arasına gitmek anlamına geliyor. Yani bir anda mesleği astronot olan birçok kişiden çok daha yukarıya çıkmış oldular.

Ve yolculuk başladı

SpaceX’in Falcon 9 roketi 16 Eylül’de Cape Canaveral fırlatma üssünün meşhur 39A rampasından uzaya fırlatıldı. 39A’nın meşhur olmasının sebebi Apollo ile Ay’a gidenler de buradan fırlatılmıştı. Özellikle fırlatma hazırlığı sırasındaki bekleme süreci ve fırlatma anını canlı izleyenler olarak öyle duygular yaşıyorsunuz ki, sanki o koltuklarda siz olsanız aynı güven ve heyecanı hissedebiliyorsunuz. Roketin birinci katı daha önceden iki kez uzaya gitmiş ve gelmiş olduğundan roketin dışı daha önceki uzay yolcuğunun izlerini taşıdığından siyahlaşmıştı. Yani daha önceden denenmiş bir roketle uzaya gittiler.

Aslında uzaya çıktıktan hemen sonra içeriden görüntüler alamadık. Artık Netflix’in dizisi için mi, yoksa uzaydaki saatlerde neler yapacakları iyi planlanmadığı için mi bilemiyorum ama ilk tweeti neredeyse yarım gün sonra aldık. İlk gece uyumadan önce Dünya’nın çevresini 5,5 kez dolaşmışlardı bile. Ertesi gün Tom Cruise sürpriz yaparak takım ile muhabbet etti.

Tabii uzayda üç gün turist olarak, defalarca takla atıp, Dünya’ya romantik bir şekilde bakmak için bayağı zaman var ama orada sadece bu şekilde dolanmadılar. ABD’nin havacılık düzenleme kurulu FAA’in birkaç ay önce uzaya çıkanlara astronot denebilmesi için uzayda insanlık faydasına herhangi bir iş yapmaları gerektiğini şart koşmuştu. Inspiration4 takımı da yanlarında bilimsel deney yapmak için portatif ultrason cihazı götürdü. Bu cihazla uzayda iken vücuttaki sıvıların dağılımını gözlemlediler. Sonuçlar büyük ihtimalle bir süre sonra yayınlanır. Öte yandan Hayley’in bacağında protez olduğundan dolayı, protezin uzayda insanı nasıl etkilediğine dair de ipuçları elde etmiş olmalılar.

Üçüncü gün dolunca 18 Eylül’de Florida’da Atlantik Okyanusuna iniş yaptılar. Dragon kapsülünden çıkışları fırlatma anı gibi farklı bir şekilde etkileyiciydi. Yazının yazıldığı sırada halen resmi olarak astronot nişanı verilmemişti. FAA de belki uzay turisti ile astronot arasında kalmıştır. Tabii bu işin en güzel yanlarından birisi de dönüşte Elon Musk da St Jude Çocuk Hastanesine 50 milyon dolar daha bağış yaparak, halktan gelen bağışlarla toplam 210 milyon dolardan fazla bağış toplandı. Bu çocuklarla beraber gelecekte daha büyük uzay misyonları gerçekleştirme hedefiyle…

Bu yazı Atlas Dergisi için yazılmıştır, dergi sayfalarını indirmek için pdf’i tıklayınız.

Exit mobile version