Site icon Dr Umut Yildiz

Uzaylılardan sinyal var!(mı)?

Geçtiğimiz günlerde, BBC Türkçe’nin internet sitesinde yayınlanan bir haber pek çok kişiyi heyecanlandırdı: “Keşfedilen gizemli mesajlar ‘uzaylılardan’ gelmiş olabilir”(*) başlığı ile yayınlanan haberde; Kanadalı bilim insanlarının 2,5 milyon yıldızı izlediği ve bunlardan 234 yıldızda tuhaf davranışlar keşfettikleri yazıyordu. Ortada bir iddia vardı. “Dünya dışı akıllı yaşam formu” olarak ifade edilen, halk dilinde “uzaylı”lardan Dünya’ya sinyal verilmişti. Uzaylılar, uzaydan gelen sinyaller ve tuhaf davranan(!) yıldızlar…

Sonsuz evrende yalnız olmadığımıza inanan pek çok insan var. Bilim dünyası ise bu tarz açıklamalara karşı temkinli. Çünkü bilim insanları spekülasyonla değil gerçekle ilgileniyor.İşi aslını astarını öğrenmek için bir bilene sormak gerekliydi. Biz de NASA’da görevli Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız’a sorduk: Bir yıldızın tuhaf davranması(!) ne demek? Bu sinyallerin bir anlamı var mı? Yoksa evrende yalnız değil miyiz? Çare Uzaylılar mı??

AYKIRI AKADEMİ – Selnur Aysever

Çare uzaylılar mı, ben de merak ediyorum. Dünya’yı bu kadar kirletip, mahvettikten sonra “Bizi ne yeniden birleştirir?” sorusunun cevabı sanırım bu olsa gerek. Gelelim, bu sinyallerin bir anlamı var mı, diye kafa yormaya. Haberi gördükten sonra hemen yayınladıkları makalelerine baktım. Bunu özellikle söylüyorum; çünkü spekülasyon tarzı makaleler hakemden geçemez ve prestijli bir dergide yayınlanması çok zor olur. Mademki yayınlanmış, araştırmanın ciddi bilimsel bir temeli olduğunu düşünebiliriz. Kısaca özetlersem; Quebec’den iki astronom, 10 Ekim 2016’da, makalelerini, astrofizikçilerin makalelerinin basılmadan önce koyduğu ve anında herkesin haberdar olduğu arxiv.org sitesine yüklüyor ve olay aslında o zaman patlak veriyor. Bu makalelerinde de binlerce keşfe kaynak sağlayan meşhur Sloan Dijital Gökyüzü Taramasının yayınladığı verileri kullanarak 2.5 milyon yıldızın tayfını inceliyorlar. Tabii kendi galaksimiz içinde yaklaşık 100 milyar yıldız olduğunu düşününce, bu sayı aslında bayağı küçük kalıyor. Yani aslında yemeyip içmeyip çok daha fazla yıldızı izliyoruz 🙂 Bu inceledikleri yıldızlar arasından da 234 tanesinden ilginç bir sinyal aldıklarını iddia ediyorlar; hatta diyorlar ki, “Bu tam da beklediğimiz Dünya dışı akıllı yaşam kaynaklı bir sinyal!” Bu argümanı da 2012 yılında kendi yayınladıkları diğer bir makaleye atıfta bulunarak; o makaledeki “Dünya dışı akıllı bir yaşam formu, kendi varlığını bize ışık sinyalleri göndererek bildirebilir. Bu ışık sinyalleri, yıldız tayfında saniyenin milyarda biri ile (10^-9) ile saniyenin milyon milyarda biri (10^-15) arasında değişen periyodik salınımlar halinde olabilir.” argümanına dayandırarak yeni bulduğu sonuçların bu makaledeki beklentiyi karşıladığını düşünüyorlar. Ve 2012’de tahmin ettiğimiz şeyi, 2016’da böylece bulduk diyorlar!

Bence, eğer ki 234 yıldızdan farklı bir sinyal alıyorsanız ve hepsi birbirine benziyorsa elbette ne olduğu merak uyandırır; ama bu şekilde bir sinyal aldık diye hemen Dünya dışı akıllı yaşamdan geldiğini iddia etmek hem kaynakları boşa harcamak olur hem de ortalığı bu şekilde boşu boşuna karıştırmak olur. Aslında bu durumu şu örneğe benzetiyorum. Siz diyorsunuz ki, “Tavuk uçan bir kuştur”, sonra insanlara bunu söylüyorsunuz; insanlar da “Evet, aslında tavuğun kanatları vardır, kuştur, uçabilir demek de doğrudur, hatta belki de uçanları vardır” diye size ses çıkarmıyor. Sonra kimse pek bir eleştiri de yapmadıkça, siz argümanınıza daha da inanıyorsunuz ve bir adım daha ileri gidiyorsunuz, “Tavuklar uçar, hatta Kaf Dağı’nın ardında uçan tavukları gördüm” diyorsunuz. Biraz buna benzetiyorum; 2012 makalesi ciddi eleştiri almayınca (hatta sadece 4 atıf almış ve biri de bu kendi makalesi), önceki sonuçlarının Dünya dışı akıllı yaşam kaynaklı olduğu iddiasını bir adım daha ileri götürerek bu makale ortaya çıktı. Hatta 2012 makalesinde, bulduğu metodun yüksek oranda spekülatif olduğunu kendisi kabul etmiş olduğu halde! Eh tabii, komplo teoricileri ve basın da haber olarak değerlendirince bütün dünyaya yayılmış oldu.

Astronomi tarihinde ilk başlarda açıklanamayıp sonradan çok farklı bir doğa olayı olduğu ortaya çıkan birçok gözlemler olmuştur; örneğin kozmik arka fon ışıması veya pulsarların keşfi gibi. Bence bu makalenin bulduğu sonuçların açıklaması olarak, farklı teleskoplarla bahsedilen yıldızlara tekrar bakıldığında yakında çok farklı bir şey çıkacak ve bu sinyallerin sebebi anlaşılacak. Takım, teleskobun ve enstrümanlarının olabilecek hata paylarını vs. ve bilinen diğer olabilecek açıklamaları hesaba kattıklarını iddia ediyorlar ve buldukları şeyin önceki makalelerindeki tahmin ettikleri Dünya dışı akıllı yaşam sinyali ile örtüştüğünü iddia ediyor. Ama SETI Enstitüsü, bu iddiaya da şüpheli bakıyor; çünkü bu tür yüksek çözünürlüklü tayflarda enstrümanların optiğinden kaynaklanan hatalar olabileceğini ve ancak aynı yıldızların farklı teleskoplar ile gözlemleriyle bu sinyallerin teleskop hatasından kaynaklanmadığına kanaat getirileceğini söylüyorlar. Bu nedenle SETI’nin kullandığı teleskoplarla, bu makalede iddia edilen birkaç yıldızı en kısa zamanda gözleyeceklerini haber verdiler.

Bence, eğer ki 234 yıldızdan farklı bir sinyal alıyorsanız ve hepsi birbirine benziyorsa elbette ne olduğu merak uyandırır; ama bu şekilde bir sinyal aldık diye hemen Dünya dışı akıllı yaşamdan geldiğini iddia etmek hem kaynakları boşa harcamak olur hem de ortalığı bu şekilde boşu boşuna karıştırmak olur. Elbette ki, henüz bilmediğimiz başka bir doğa olayı neticesinde de bu tür sinyaller oluşmuş olabilir. Öte yandan unutmamak gerekir ki, bu sinyali yıldız çevresinden alıyorlar, yani direk bir gezegenden değil. Astronomi tarihinde ilk başlarda açıklanamayıp sonradan çok farklı bir doğa olayı olduğu ortaya çıkan birçok gözlemler olmuştur; örneğin kozmik arka fon ışıması veya pulsarların keşfi gibi. Bence bu makalenin bulduğu sonuçların açıklaması olarak, farklı teleskoplarla bahsedilen yıldızlara tekrar bakıldığında yakında çok farklı bir şey çıkacak ve bu sinyallerin sebebi anlaşılacak. Netice olarak, benim açıklamamın çok bir önemi yok ama uluslararası SETI araştırmacıları bu tür gelen sinyalleri (haberleri) ölçmek ve değerlendirmek için Rio ölçeğini kullanıyorlar(*). Burada önem sırası 0’dan 10’a kadar değerlendiriliyor ve bu makale/iddia için bugün itibariyle 0 ile 1 arası bir oran verilmiş durumda, yani önemsiz, değerlendirilmeye alınmayacak bir sonuç denebilir. Hepimiz gerçekten evrende yaşam var mı, diye çok merak ediyoruz. Belki bu tür haberler bizi heyecanlandırıyor ama yine de bu tür haberleri görünce hemen inanmadan önce şüphe kalkanımızı önümüze alıp o şekilde okumamız çok önemli. Bilim dolu günler.

(*) BBC Türkçe’deki habere bu linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.bbc.com/turkce/haberler-37771297

Güncelleme 24 Mart 2020 Notu: SETI Rio ölçeğini kullanmaktan vazgeçmiştir.

(Aykırı Akademi – 30/10/2016)

Exit mobile version