Çin’in Chang’e-4 Misyonu: Ay’ın “öbür” tarafında

Print Friendly, PDF & Email

Çin, 2019’un Ocak ayında Ay’ın arka yüzeyine modül göndererek bir ilke imza attı. “Chang’e-4” misyonu, Ay’ın Dünya’dan görünmeyen ve hakkında sayısız söylenti bulunan tarafında jeolojik araştırmalar yapacak. Çin’in Ay misyonunu anlatmaya başlamadan önce sürekli tekrarlanan bazı efsane ve komplo teorilerinden bahsedebiliriz. Birçok yerde “Ay’ın karanlık yüzü” ya da “arka yüzü” gibi tabirlerle anılan tarafa hiç ulaşılamayacağı, oradan hiç fotoğraf çekilemediği, veya orada bazı şeylerin gizlendiği ile ilgili komplo teorileri dolaşır.

Hatta o kadar ileri gidilir ki, söylendiğine göre Apollo astronotları Ay’ın arka yüzünden geçerken orada uzaylılara rastlamışlar, uzaylılar onlara “Ay’ın bu kısmından uzak durun” demişler. Ne kadar komik gelse de bu ve benzeri hikâyeler özellikle Amerika kaynaklı olarak sürekli pişirilip pişirilip önümüze konuyor. Aslında sadece “Google Moon” uygulamasına bile bakarak Ay’ın tümümün detaylı haritasına ulaşabilecekken bu tür komplolara inanmak nedense bazı insanlara daha kolay geliyor.

Her şeyden önce Ay’ın karanlık yüzü diye bir şeyden bahsedemeyiz, çünkü Ay’ın her yeri Güneş’ten ışık alır. 1973’te Pink Floyd’un “The Dark Side of the Moon” albümünün de etkisiyle bu yanlış tanım zihinlere yerleşmiş olsa da, bu tabir aslında sadece Ay’ın Dünya’dan görünmeyen arka yüzünü belirtmek için kullanılır. Ay, milyonlarca yıldır Dünya’nın güçlü kütle çekim alanından dolayı yörüngesinde yavaşlamıştır ve bugün kütle çekim kilitlenmesi (tidal lock), Ay’ın kendi ekseni etrafında dönme süresinin, Ay’ın Dünya’nın etrafındaki dolanma süresine (27,322 gün) çok yakın olmasını sağlamıştır (neredeyse 1:1). Bundan dolayı Ay’ın bir yüzü her zaman bize dönükken, diğer yüzü de her zaman arkadadır. Bu tür kütle çekim kilitleri, birçok çift cisimlerde eninde sonunda
gerçekleşme eğilimindedir. Örneğin Güneş-Merkür ikilisinde de 3:2 kilitlenme vardır,
yani Merkür’ün Güneş çevresinde 2 kez dolandığı sürede Merkür kendi ekseni etrafında
3 kez döner. Öte yandan Ay’ın kendi dönme eksenine olan 6,68 derece eğikliği ve elips olan yörüngesinin Dünya’nın Güneş ile yörünge eksenine olan 5,145 derece açısı nedeniyle de librasyon olayı (yani bir nevi çalkalanarak dönme) olur. Bunun sonucunda da Ay’ın yüzeyinin toplamda yüzde 59’unu görme şansını elde ederiz. Kısaca bu kilitlenme neticesinde Ay’ın arka yüzü diye bir kavram ortaya çıkar.

İnsanlığın, Ay’ın arka yüzüne dair ilk bilgiyi alması Sovyetler Birliği’ne ait Luna 3 uzay aracının 1959 yılında buradan resim göndermesi sayesinde oldu. Her ne kadar düşük çözünürlüklü toplam 29 fotoğraf çekmiş ve bunların da sadece 17 tanesini Dünya’ya göndermiş olsa da, Luna 3 Ay’ın arka yüzünün yüzde 70’inin kabaca yüzey şekillerini ortaya çıkardı. Hemen sonrasında da NASA’nın Ranger 7, Ranger 8 ve Ranger 9 araçları da Ay’ın arka kısmına geçmişlerdi. İlk defa Ay’ın arka yüzünü insan gözüyle görenler ise Aralık 1968’de Apollo 8 astronotları oldu. Ancak NASA, Ay’a gönderdiği astronotlarla sürekli iletişim içerisinde olmayı istediğinden, bütün NASA Ay misyonları, Ay’ın bize bakan ön yüzüne yapıldı.

AY’LA İLETİŞİM SORUNU

Uzun yıllar önce gerçekleştirilen bu Ay yörünge misyonlarının ardından ilk defa Çin Ulusal Uzay Ajansı’nın (CNSA) 7 Aralık 2018’de Xichang Uzay Merkezi’nden Long March 3B roketiyle fırlattığı “Chang’e-4” misyonu, 3 Ocak 2019’da Ay’ın arka yüzüne iniş yaptı. İniş için 180 kilometre çapa sahip en geniş ve en yaşlı krater olan Güney Kutbu’ndaki Aitken Havzası (Aitken Basin) içindeki Von Karman Krateri seçildi. Misyon hakkındaki bütün bilgiyi Çin Ulusal Uzay Ajansı’nın yaptığı kısıtlı basın açıklamalarından öğreniyoruz. Buna göre Chang’e-4 misyonu biri kondu, diğeri de Yutu-2 rover (keşif robotu) olmak üzere iki parçalı yüzey modülüne sahip. Aracın burada karşılaşacağı en büyük sorunlardan birisi büyük sıcaklık farkı olacak. Şöyle ki, Ay yüzeyinde bulunan bir araç, neredeyse bir aya varan Ay’ın eksenel dönmesinden dolayı 13 buçuk gün gece, 13 buçuk gün gündüz yaşar. Bu sırada sıcaklık farkı eksi 180 santigrat derece ile 120 santigrat derece arasında değişir. Araçların ilk varış zamanı gündüze denk getirildiğinden dolayı araçlar Güneş enerjisini kullanarak pillerini doldurdular. Sonrasında da ilk çekilen fotoğraflar Dünya’ya gönderilerek basına servis edildi.

Tabii Ay’ın arka yüzü ile doğrudan iletişim kurulamaz. Bu nedenle bu misyona ek olarak öncesinde Dünya’yı görebilecek bir iletişim nakil uydusu (relay satellite) gönderilmeliydi, yoksa Ay’ın arka yüzüne gönderdikleri araçlardan hiçbir haber alamazlardı. Bunun için DünyaAy ikilisinin kütle çekim potansiyellerinin sıfırlandığı Lagrange noktalarından L2’ye “Queqiao” isimli bir iletişim uydusunu Mayıs 2018’de yolladılar. Önceki cümleyi basitçe şöyle açabiliriz. Dünya ve Ay’ı yan yana hizaya getirin (arasındaki ortalama uzaklık 384 bin kilometre) ve sonra Ay’ın 62 bin 800 kilometre ötesine bir uydu yerleştirin. Bu uydu aynı anda hem Dünya’yı, hem de Ay’ın arka yüzünü göreceğinden dolayı bize sürekli sinyal gönderebilir. Öte yandan Lagrange noktası gibi özel bir noktada bulunduğundan, Ay’ın Dünya çevresinde döndüğü aynı hızda dolanacak ve hiçbir zaman bağlantı kesilmeyecek.

Çin’in bu misyonu, uzun zamandır herhangi bir ülke tarafından benzeri yapılmadığından bir gövde gösterisi gibi görünse de, Ay’ın arka yüzüne dair jeolojik sorulara cevap arayan bilimsel bir misyon. Çinli bilim insanları Chang’e-4 ile Ay jeolojisi yanında Ay’da kaya oluşumunu araştırıp arka yüzündeki su buzuna dair bilgiler edinecek. Aynı zamanda yanında götürdüğü ipekböceği yumurtalarının kapalı ortamda gelişimlerini gözlemleyecek. Biyoloji görevleri için ek olarak patates ve tohumlar da götürdüğünden bunlarla ilgili deneyler de yapacak.

Bu görevlere ek olarak her radyo astronomun rüyası denebilecek bir deney daha yapılacak. Dünya’da radyo dalgaları o kadar detaylı ve verimli kullanılır ki neredeyse her frekans belli bir alanda kullanımdadır ve doludur, dolayısıyla radyo gürültüsünden uzak yerler bulmak imkânsıza yakındır. Ancak Ay’ın arka yüzü radyo gürültü bölgesinden o kadar uzak ve temizdir ki, yıllardır bu bölgeye bir radyoteleskop kurma projesi vardır. Kondu aracı ile küçük bir radyoteleskop testi de yapılıp astronomi gözlemleri de yapması bekleniyor.

İlk planda altı ay görev yapması beklenen misyondan elde edilecek bütün bilim verilerinin, açık veri politikası gereği uluslararası bilim insanlarına da paylaştırılacağı ilan edildi. Çin’in bir sonraki Ay projesi olan “Chang’e-5” ise bir kondu, keşif robotu ve numune geri getirme kapsülü şeklinde olacak. Bu misyonun da 2019 sonunda gönderilmesi planlanıyor. Çin, Ay yolunda projelerle daha da devam edeceğe benziyor, umarız elde ettiği verileri ile Ay hakkındaki bilgilerinize yeni boyutlar kazandırırız

Bu yazı Atlas Dergisi için yazılmıştır, dergi sayfalarını indirmek için pdf’i tıklayınız.

Uzay Atlası (Atlas – Şubat 2019)