Mars’ta yaşamaya nasıl hazırlanıyoruz?

Print Friendly, PDF & Email

Bazen gündem aşırı yoğun olunca, “Mars’a gidecek gönüllü arıyor musunuz, tek gidişe de razıyım” diyen bolca mesajlar alırım. Orada karşılaşacaklarını bilseler hala gönüllü olmak isterler mi apayrı konu. Henüz Mars’a hiç insan gitmediği için orada nelerle karşılaşacağını tam olarak bilemiyoruz ama belli bazı tahminler yapabiliriz. İşte bunları düşünen bilim insanları acaba Mars’ı Dünya’ya getirebilir miyiz diye Dünya’nın farklı bölgelerinde Mars şartlarını simüle eden Mars analog deney istasyonları kuruyorlar ve buralarda gönüllüler uzun süre yaşıyorlar. Tabii böyle bir işe, gündemden bunalmış gönüllü insanlar bulmaktan ziyade fiziksel & psikolojik dinç ve kriz durumlarda sakin kalıp karar verebilmek gibi birçok zorluğa dayanıklı insanların özenle seçilmesi gerekiyor. Bunlardan birisi olan CHAPEA projesi geçen ay NASA tarafından ilan edildi. Bu ilana geçmeden önce gezegen analogları nedir, ne işe yararlar, bunlardan bahsedelim.

Mars Analogları

Dünya harici bütün gezegenler veya uydular, Dünya’da bizim yaşamamız için gerekli olan koşullara aynı anda sahip olmadıklarından dolayı gelecekte Ay’a veya Mars’a hatta daha ileride başka uydulara insanlar gittiklerinde oralarda nelerle karşılaşacaklarını önceden simüle etmemiz gerekiyor. Çünkü olur da önceden düşünülmemiş basit bir sorunla bile karşılaşsalar onu orada çözecek bir ekipman veya çözüm önerisi bulunmazsa problem daha da büyüyebilir ve hayati tehlikeye dönüşebilir. Bunu da ancak insanların gerçeğe en yakın şekilde simüle edildiği ortamlarda uzun süre yaşamalarıyla elde edebiliyoruz.

Yakın gelecekte (tabii kime göre yakın) kolonizasyon için hedefimiz Mars. İlk etapta yakın olduğundan dolayı Ay diye düşünülebilir ama Ay’ın şartları Mars’a nazaran gerçekten çok daha zorlu. Bugün kurulan analog ortamlar genelde Mars’a gidecek ilk insanların karşılaşacakları zorlukları tespit etmek için kuruluyor. Çünkü Mars ortamı malum Dünya’ya hiç benzemiyor ve yaşam için gerçekten düşman denebilir. Üzerinde yaşama dair iz olup olmadığını belki oradaki Perseverance robotu ile bulacağız. Ortalama sıcaklık -60 santigrat derece, incecik atmosferinde %96 karbondioksit var. Kütle çekimi Dünya’nın yaklaşık üçte biri (yani orada 2,64 kat daha yükseğe zıplayabilirsiniz). Daha da kötüsü Dünya’daki bizi koruyan manyetik kuşaklar gibi bir koruma olmadığı için yüksek enerjili Güneş radyasyonu veya kozmik ışınlar direkt yüzeye çarpabilirler ve canlılığın oluşmasına veya yaşamasına engel olurlar. Her ne kadar bizi Mars’ta güzel bir hayatın beklemediğini bilsek de biz Amerika’yı, Amazonları, Antarktika’yı keşfetmiş insanların torunları olarak, ne olursa olsun, şartlar ne kadar zorlarsa zorlasın Mars’a bir gün gideceğiz ve orada bir şekilde medeniyet inşa edeceğiz.

Oraya gidecek insanların yaşam alanları için öncelikle sıvı suya yakınlık ve radyasyondan korunma öncelikli hedefler olacak. Bazı planlar, insanların yeraltında doğal olarak açılmış sönmüş lav tüplerinde yaşayacağını düşünürken, bazıları da oraya önceden gönderilecek 3D yazıcılarla Mars toprağı kullanılarak evler inşa edilebileceğini öneriyor. Yüzey üzerinde ev olursa radyasyondan korunması için bayağı kalın olması gerekecek.

HI-SEAS

Bu gezegen analoglardan birisi NASA tarafından desteklenen Uluslararası Ay Üssü Birliğinin sahip olduğu “HI-SEAS” analoğu. Hawaii’de 2500 metre yükseklikteki Mauna Loa dağı üzerinde 110 metrekarelik bir kubbede denekler yaşıyorlar. 2013’de başlayan ilk deney 8 kişi ile 120 gün izolasyonda kalması ile başlıyor. Sonradan 6 kişiye düşürülüp süreler uzatılıp toplam 5 deney gerçekleşiyor. En uzunu Ağustos 2015’de başlayan ve 366 gün devam eden deney oldu. Gönüllüler deneylerde uzay yolculuklarında yenecek olan donmuş gıdaları yediler, sürekli temiz hava alamadılar, internet ve iletişim aşırı kısıtlandı. Mars’ın Dünya’ya olan uzaklığından kaynaklanan iletişim gecikmesini özellikle yaşadılar, yani bir merhaba dendiğinde o anki uzaklığa bağlı olarak örneğin 20 dakika sonra diğer tarafa ses gitti. Denekler çok küçük bir alanda yaşamak zorunda olduklarından izolasyon ile başa çıkma, mahremiyetin kısıtlanması ve takım halinde problem çözümü gibi bu tür deneylerde en önemli olan psikolojik etkiler sınandı. Tabii bütün olay sadece kapalı bir yerde uzun süre yaşamak değil, aynı zamanda bu insanlara görevler de verildi. Haftada bir kez astronot kıyafetleri ile dışarı çıktılar ve toprak analizleri yaptılar.

Rusların Moskova’da bulunan “Mars-500” analoğu, 2007 ile 2011 arasında 3 takımla yüzlerce deneyler yaptı. Projeye ESA ve Çin de destek verdiği için Rusların yanında Avrupalı ve Çinli gönüllüler de görev aldılar. Altı erkek gönüllüden oluşan üçüncü takım 520 gün izolasyonda kalarak en uzun Mars analoğu görevini gerçekleştirdiler. Özellikle projenin sonlarına yaklaşıldığında gönüllüler yatakta daha uzun kalmaya başlamışlar ve grupta iş yapmaya karşı isteksizlikler görülmüş. Öte yandan dört gönüllüde düzensiz uyku problemleri görülmüş ve gün-gece ayrımı yapamamaya başlamışlar. Her ne kadar çok farklı kültürlerden gelen insanlar olsa da 520 gün boyunca kişisel çatışma görülmemiş ama bazı problemlerin takımla çözülmesinde sorunlar yaşanmış.

Sadece NASA veya Rusya değil, örneğin Mars Derneği’nin Kanada Devon Adasındaki Flashline ve Utah’daki MDRS İstasyonları, Antarktika Concordia Araştırma İstasyonu, İsrail’in D-Mars projesi gibi devlet destekli veya özel bu tür analog deneyleri de yapıldı ya da devam ediyor.

NASA’nın yeni CHAPEA Mars Analog deneyi

NASA, Mars’a insan yolculuğu yaklaştığı için CHAPEA isimli yeni bir uzun süreli analog projesine başlıyor. Her biri 1 yıl sürecek 3 ayrı analog kurulacak. İlki 2022 sonbaharında başlayacak, ikincisi 2024’te ve üçüncüsü ise 2025’te başlayacak. Henüz yeni olduğu için çok detaylı bilgiler yok. Web sitesindeki bilgiye göre her görev, 157 metrekarelik izole bir yaşam alanı olan “Mars Dune Alpha”da yaşayan 4 mürettebat üyesinden oluşacak. Bu yaşam alanı lavacrete isimli bir madde ile 3D yazıcı ile inşa edilecek. Aslında bu alan 4 kişi için çok da büyük bir ev değil, bildiğimiz 4 oda 1 salon ev büyüklüğünde. Burada özel ekip odaları, mutfak, revir, rekreasyon ve fitness alanı, deneyler ve mahsul yetiştirme faaliyetleri için ayrılmış alanların yanı sıra teknik bir çalışma alanı ve iki banyo olacak. Burası her ne kadar Johnson Uzay Merkezi içinde bulunacak olsa da görev sırasında mürettebat, simüle edilmiş Mars yürüyüşleri yapacak ve fiziksel ve davranışsal sağlık ve performansı içerebilecek çeşitli faktörler hakkında veri sağlayacak.

Karada yapılan bütün bu testlerde insan davranışı ve belli bazı Mars ortamı simüle edilse de örneğin ağırlıksızlık ya da düşük kütle çekimi ortamları oluşturulamıyor. O nedenle NASA’nın Florida’daki sualtı NEEMO istasyonunda buna yaklaşık his uyandırılıyor ama orada kalan insanlar daha kısa süreli yaşıyorlar.

Şimdilik bu testler hep önceden düşünülmüş kurguları simüle ediyor olsa da insanlar Mars yoluna çıktığında veya Mars’a indiğinde kim bilir hiç aklımıza gelmeyen ne sorunlar çıkacak. Ne kadar çok analog kurulursa ve ne kadar farklı sorunlarla karşılaşılırsa o kadar Mars’ta yaşamaya hazır olacağız.

Bu yazı Atlas Dergisi için yazılmıştır, dergi sayfalarını indirmek için pdf’i tıklayınız.